7 Mayıs 2017 Pazar

Sinop-Anamur Bisiklet Turu - 9. Gün (07.05.2017) Aksaray - Karapınar 130 km

9. Gün : Aksaray - Karapınar 130 km

Sabah kahvaltı sonrası rotamızın ters istikametinde olan Somuncu Baba Türbesini ziyaret ettik. Bisikletlerimizi türbeye giden merdivenlerin kenarında bir yere bırakmıştık. Türbeden dönerken yanımıza caminin imamı yaklaştı ve bisikletlerinizi oraya koymasaydınız ne olur ne olmaz zarar verebilirler dedi. Gerçi 24 saat kamera kaydı varmış ama iş işten geçebilirdi. Dönüş yolunda meşhur Pisa kulesi gibi eğri olan Selçuklular zamanında yapılmış ama çokda meşhur olmayan Eğri Minare'ye uğradık. Yıkılmaması için çelik halatlarla bağlamışlar. Anayola çıktıktan sonra 80 km boyunca dümdüz ve rüzgarlı bir yoldan ilerledik. Bir köyden geçerken 5-6 tane zincirle bağlanmış azılı köpekler baya havladılar. Arka ayakları üzerine dikilerek kendini tüm gücüyle ileri atıp zinciri gerdirenler bile oldu. Neyse ki zincirler sağlammış. Öğle molamızı verecek yer aramaya başladık fakat bulamayınca en yakın yer olan Emirgazi'ye gitmeye karar verdik. İlçenin merkezinde bir lokanta da öğle yemeği molası verdik. Hesap kitap işleriyle ben ilgilendiğimden lokantadan bir-iki dk geç çıktım. Arkadaşım Hüseyin ilerdeki 3-4 kişilik bir grubun yanına gidip birşeyler söyleyip geldi. Hayrola falan dediğimde fazla birşey söylemedi bende üstelemedim. Herhalde tayt falan giyiyoruz ya onunla ilgili birşeyler söylediklerini zannettim. Emirgazi'den ayrıldıktan sonra Gülsemin ablaya şişt nereye kız diye laf attıklarını öğrendim. Gülsemin ablada olay çıkmaması için tamam bişey yok demiş. İnanın oradayken böyle birşey olduğunu bilseydim kendimi tutamazdım. Maalesef ülkemizde kimsenin kimseye saygısı hoşgörüsü kalmamış. İstisnalar elbette var.

Gene dümdüz tarlaların içinden geçerek Karapınar anayoluna çıktık. Önce 3 km tırmanış sonrası bir krater gölü olan Acıgöl'e vardım. Gölün kenarına kadar inmedim. Toprak yoldan iniş ve çıkışı bir hayli zahmetli görünüyordu. Hava kararmadan gene bir krater gölü olan Meke Gölü'ne doğru çıktık. Henüz hava kararmamıştı. Su seviyesi gene çok azdı. Tonlarca kar kütlesini buraya yığmışlar ama bir faydası olmamış. Tekrar anayola dönüp Karapınar'a doğru ilerledik. Biz yolun kenarında beklerken Hüseyin Öğretmenevi ile görüşmeye gitti. Söylene söylene de geri geldi. Bisikletleri içeri alamazlarmış mış mış da mış mış. Oysa ki kaldığımız her yerde bisikletleri içeri koymamızda sıkıntı olmamıştı. Otel bakmak için biraz daha ileriye doğru yol aldık. Cep telefonundan bakalım diye durduğumuz bir sırada Hüseyin'in yanına bir abi geldi. Gelin bizde kalın karım size yemek yapar, bende sosyal demokratım falan filan konuşmalar geçiyor. Bende telefondan otel bakıyorum. Abinin elinde çalışmayan bir motorsiklet eliyle itiyor. Üstüne Atatürk'ün imzasını da ters yapıştırmış. Yok illede bizde kalın diye diretiyor. Abinin köyün delisi olduğunu anladığımdan hiç muhabbete girmiyorum. Hüseyin'e yapışmış bırakmıyor. :) Neyse ki abiyi burda arkadaşımız var onlarda kalacağız deyip kandırdık da kurtulduk. 500 metre geride bir otel vardı oraya geldik. Resepsiyon baya kalabalıktı. Beşiktaş-Fenerbahçe maçını izliyorlardı. Otele yerleşip akşam yemeği için dışarı çıktık. Saat 22:00 civarı idi her yer kapanmıştı. Açık bir çiğköfteci buldukda biraz atıştırabildik. Sonra otelde odalarımıza çekilp günü tamamladık.

18278628_759686997531535_4060788003455028411_o.jpg18319096_759683794198522_4470926176701854487_o.jpg18319176_759683764198525_2846200419072768610_o.jpg18319311_759683594198542_1762927434278586025_o.jpg18320566_759683354198566_4237120093383626107_o.jpg18358687_759683867531848_4875828261385704972_o.jpg18358835_759683830865185_6393764793679882172_o.jpg18358985_759683930865175_3751561501064822784_n.jpg18359182_759683687531866_3031943544550981632_n.jpg18359504_759683754198526_1272526579704685178_o.jpg18402057_759683640865204_3173465198999267567_o.jpg18402151_759683460865222_6181403410393353623_o.jpg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder